Freud’un psikoloji ve psikiyatri sahasında psikanaliz ve bilinç dışı gibi büyük bilimsel başarıları bulunmaktadır. Bununla birlikte Freud bu alanlarda gösterdiği bilimsel başarıyı din sahasında gösterememiştir. Freud Tanrı ve din yerine mantık ve bilimi retorik yaparak ikame etmeye çalışırken hem birçok mantık hatası yapmış hem de mantık ve bilime tanrısal ve dinsel bir içerik atfederek kendisiyle çelişmiştir. Yine Freud psikiyatri sahasında yetkinliği olmayanların alanda konuşmasına izin vermezken kendisi yetkin olmadığı hem felsefe hem de din sahalarının ilkini yöntem ikincisini konu olarak benimseyen din felsefesi alanında oldukça fazla görüş beyan ederek çifte standarda düşmüştür. Freud’un çelişkileri ve mantık hataları elbette ki bunlarla sınırlı değildir ama daha işin başında dikkat çekmektedir.
Freud’un din görüşleri iki önemli argümanıyla özetlenebilir: 1) “Din nevrozdur.”, 2) “Din yanılsamadır/illüzyondur.” Freud, birbirini bütünleştirdiğini düşündüğü bu iki argümanının ilkinde dine yanlış bir var oluş atfetmiş,ikincisinde ise herhangi bir varoluş atfetmemiştir. Görüldüğü gibi bu iki argüman da birbirini bütünleştirmek yerine nakzetmektedir. Bu kitapta Freud’un din hakkındaki görüşleri ele alınıp eleştirel analize tabi tutulduktan sonra mantık hataları ortaya koyulmuştur. Ayrıca şu iki soruya cevap aranmıştır: Din nevroz mudur yoksa din insanı nevrozdan korumakta mıdır? Din yanılsama mıdır yoksa Freud’un din yanılsaması mı vardır?